~~~~AgLaYaNGuL~~~~ A˝C˝I˝Y˝A˝G˝U˝L˝M˝E˝K ~~~~
GuLeNaY  
  GuLYaRe
  KIRILAN KALP
  AgLaYaNGuL
  KAMERALI SOHBET
  YALANMIS
  EY GAFiL YÜREK
  KALDEMEDiN
  ZIYARETCi DEFTERi
  ÇiCEK Ve SU
  GÜZEL SÖZLER
  DOGUM GÜNÜ Mesajlari
  SEVGI SÖZLERI
  SMS ASK SÖZLER
  AYRILIK SOZLERI
  SÜPER HiKAYE
  YAĞMURA OLAN ÖZLEM
  KARANLIK GECELERDE
  SeVDikDe Ne OLDU
  iNSANLIK KALMAMIS
  SiiRLeR
  HiC KOLAY DEGiL
  SiiRDiNLE
  SENiN iCiN
  AGLATMAK
  SiTEM
  ASK CESARET ISTER
  BEKLENTiSiZ SEVMEK
  GOZYASI
  GÜZEL SiiRLER
  CiCEKLERiN DiLi
  SEHITLERIMIZ HEP YASAYACAK
  BiLMECELER
  OYUN oyna
AgLaYaNGuL GuLYaRe HeP GöZyASIMI DüSeR GüLüN PaYiNa KoPaRmA GuLLeRi DaLiNdA KaLSiN SiTEME HOSGELDiNIZ
YAĞMURA OLAN ÖZLEM
  YAĞMURA OLAN ÖZLEM
sabah uyandığımda hava bulutluydu. Gökyüzünü her ne kadar aydınlatmaya çalışsa da güneşin önündeki kara bulutlar buna izin vermiyordu. Ve güneşe hasret kalacağım bir günün başındaydım henüz. Yavaş yavaş rüzgar esiyordu. Ağaçların yaprakları bu rüzgarı beklercesine dallarından kopuyordu. Kuşların tüyleri eksiliyordu sırtından..

Büyük bir umutla odamın camından ikide bir havaya bakıyor bugün güneşin içime doğmasını ümit ediyordum. Her bakışım içimdeki özlemin üzerine siyah bir perde çekiyordu sanki. Hava aydınlanmıyor güneş hiç gözükmüyordu. Ve artık gökyüzü yağmur bulutlarına kucak açmıştı. Rüzgar pencereyi bir açıp bir kapıyor perdenin ucu özgürlüğüne kavuşmak istermiş gibi dışarıya sarkıyordu. Ve daldan dala konan kuşların hayalini süslüyordu perdenin kenarlarındaki beyaz boncuklar. Artık içimde ne dışarıya bakmak nede gökyüzünü seyretmek hevesi kalmıştı. Güneş yetim kalmış gibi bir kenara çekilmiş ağlıyordu sanki. Ve yağmur, bulutların sitemi değil sanki güneşin gözyaşlarıydı. Yağmak için fırsat kolluyordu adeta.

Bugün içinde parlayamamanın mutsuzluğu vardı. Oysa bahçemdeki çiçekler güneşin gözyaşlarına olan ihtiyacını biliyordu. Ağaçlar yapraklarını avuç gibi açmış yağmurun tanelerini bekliyordu. Bakalım hangi yaprak daha çok damla toplayacak .. Odamın kapısı kapalıydı. Camı da kapatınca odanın içi adeta karanlık bir dünya oluvermişti. Bugün hiç dışarıya çıkmak istemiyordum. Odamda oturup başımı dizlerimin arasına alıp düşünmek istiyordum. İçim kararmıştı. Duvarlara bakıp insan yüzleri yaratıyordum düşlerimde. Cama her vuran yağmur tanesi onu kırıp sanki kalbime saplanan kurşun oluyordu. İçime düşüyordu. Paket taşlı sokağımdan geçen bir at arabasının sesi bozuyordu odamdaki sessizliği ve ben köşeme daha çok çekiliyordum. Belki de bugün hesaplaşma günlerimden biriydi.

Birden içimden dışarıya çıkıp yağmurda dolaşmak geldi. Oysa ben yağmuru sevmezdim. Hele ıslanmayı hiç sevmezdim. Bir çılgınlık yapmak için kendimi niye zorluyordum ki ! Hiç anlamadığım bir duyguydu bu.

Üzerime bir şey almadan koşarak mahallenin yanındaki parka gittim. Daha birkaç dakika önce dizlerimi başımın arasına almış düşünüyordum. Şimdiyse ta yükseklerden yüzüme düşen damlalara bakıyor elimle onları yakalamaya çalışıyordum. Her avcumun içine düşen tane yüreğimin bir yerinde hayat buluyordu. Ve yaprakla kıskanıyordu beni.. Çünkü bir ağacın altındaydım onlara nispet..Uzaktan evime bakıyordum. Bahçemdeki ağaçlar evimin çatısından uzamış yağmura erişmek için yarış yapıyordu adeta. Kaldırımların kenarında biriken su birikintileri bir araya gelip toplandığında birkaç sokak hayvanına su oluyordu. Ve bir köpeğin susuzluğunu sonlandırıyordu. Mahallenin kedileri damların, saçakların altından çıkıp susuzluklarına son verecekti bu suyla. Onların hayat bulduğu su, benim birkaç dakika önceki korkumdu. Anlamsız bir korku..! Başkalarına hayat veren korku..!

Artık korkmuyor ve nefret etmiyordum yağmurdan. Ve birden yanaklarımın kenarında gamzeler çıkıp tebessüm etmeye başlamıştım bulutlara. Başımı yukarıya gökyüzüne doğru kaldırmış gülümsemeye başlamıştım. Kara bulutların ardındaki saklanmış keşfedilmeyi bekleyen aydınlığa bakıyordum. Ve güneşe gülüyordum. Biliyorum beni görüyordu. Güneş kara bulutların arkasına gizlenmiş bulunmayı bekliyordu. Ve birazdan bana hediyesini verecekti. Damlalardan kimisi gözlerime kimisi burnumdan içeri giriyordu. Ama aldırış etmiyordum buna. Ve koşmaya başladım parkın yeşil çimleri üzerinde. Üstüm başım sırılsıklam olmuştu. Yağmurlu bir havanın, karanlık odamın aydınlanmayan duvarlarından daha aydınlık olduğunu nereden bilirdim! İçime düşen coşku ve mutluluk yüzümde satır satır roman olmuştu sanki. Kim baksa anlardı sevincimi. Eve doğru gidiyordum artık. Üstüm başım ıslanmıştı ve neredeyse nezle olmak üzereydim. Burnumu çekip duruyordum. Gök gürlemesi kendisine sitem eden beni selamlıyordu.

Üstümü değiştirip odama geri girdim. Oda halen karanlıktı. Camı açtım, perdeyi toplayıp yağmuru davet etmek istiyordum odama. Yatağıma ve kitaplarıma düşşün diye bekliyordum damlaları. Bu gece yağmurla sevişmek istiyordum. Belki içime düşen huzur odamın bu akşam misafiri olurdu. Kim bilir ..! Yatağıma uzanmış dışarıya bakıyordum. Bulutların gidişini gördükçe hüzünle kaplanıyordum . Niye bilmiyorum.. Onlara olan nefretim nasıl olmuştu da bir anda sevgiye dönüşmüştü anlamamıştım.

Yatağımda bunu düşünürken içime ateş düşmüştü. Durulmuş ve kaşlarım çatılmıştı. Ağlamaya başlamıştım. İçimde kendi kendime yarattığım bir nefretin en müptela sevgilisi olmuştum şimdi. Sevmediğim yağmurun damlasıyla ıslanıp kendimi teslim etmiştim. Camdan içeri giren toprağın kokusu içime ağlamaklı bir duygu vermişti. Ağlıyordum .. Ama yüzüm hep gülüyordu. Duygulanmıştım. Birkaç dakika önce havaya bakarken gözüme damlayan yaşlar artık sahip olduğu yere kavuşmak istiyordu. Camdan bahçeme doğru bakarken aşağıya eğildim. Durmadan ağlamak geliyordu içimden. Yanaklarımdan süzülüp camın altındaki fesleğen çiçeğinin yapraklarına damlıyordu göz yaşlarım. Eğilmiştim. Varması gereken yere varıyordu aslında yağmur tanesi. Bir süre misafirim olmuştu yağmurun damlası. Şimdi evine gitmek istiyordu. İçimde birikmiş sevginin heyecanıydı bu yaşlar. Ve artık güneşi aramıyordum.

Çünkü şimdi mutluydum. Akşam olup yatmayı beklerken bu anın bitmemesini istiyordum. Kendi içimde büyüttüğüm korku gözlerimden aşağı düşüyordu. Bir yandan gülmeye çalışıyor bir yandan ağlıyordum. Aynaya koştum. Kendime baktığımda daha önce hiç bu kadar sevimli olmamış Civan’ ı görüyordum aynada. Oysa duvarlarda mutlu olmak için insan yüzü yaratırken kendi yüzümün ne tatlı olduğunu hiç fark edememiştim.

Yüreğim mutlulukla dolmuştu. Öğlen yaklaşmış bulutların aralandığı yerden güneş tepeye doğru asaletini belli edercesine tahtına oturuyordu. Bulutlar güneşe sırasını vermişti. Birkaç dakika sonra sokakların ıslak kaldırımları ve kedilerin ıslanmış tüyleri kalmıştı yağmurdan geriye. Birde benim mutluluğum. Güneş kapladıkça gökyüzünü odamın karanlığı son buluyor ve içerisi toprak kokuyordu. Bahçeme inmiştim. İçi suyla dolmuş saksıların suyunu boşaltırken o zamana kadar bir türlü açmayan fesleğen çiçeğinin ilk yapraklarını güneşe uzatıyordu.

İçimdeki sevginin yaşları ona hayat vermiş, o da çiçeğini güneşe armağan ediyordu. Güneş parlamış etraf ısınmıştı. Ağaçlar susuzluklarını gidermiş ben de mutlu olmuştum. Oysa bulutlara olan aşkım, onlara olan sevgim güneşin arkasına sığınıp gitmişti. Akşam olmuş odamda yatmaya çalışıyordum. Bugün olanları düşünüyor ve bir anlam vermeye çalışıyordum. Duygulanmıştım. Aklıma geldikçe yaptıklarım için yine ağlamaya başlamıştım. Ağlarken gökteki yıldızların havada aslı duran hallerini görmüştüm. Onlar da parlaktı ama güneş kadar değil. Ve yağmur yağarken de parlamıyorlardı. Elimle yanaklarımdaki gözlerimdeki yaşları silmeye çalışırken içimden gelen derin bir baskı kalbimde yıllardır gizlenmiş nefreti bir anda boşaltmıştı gözlerimden. Kendimi tutamıyor ve ağlıyordum. Ve yaş, korkumun ölümü oluyordu. Hava kararmış oda yine karanlığa teslim olmuştu ama içimdeki güneş daha yeni açıyordu. Düşünüyordum olanları...

Eğer bir gün yine yağmur yağar da ben korkarsam aklıma hep o gün kendi akıttığım yaşlar gelir. Asıl yağmur içimde yağar o zaman. Ve toprağın o kokusu içime sindikçe ferahlar mutlu olurum. Ve yine düşüyorum da; hayatta yapmakta endişe ettiğim şeylerin yarısından çoğunu kendi içimde büyüttüğüm korkular yüzünden yapamamışım. Oysa şimdi onların aşkıyla yaşıyorum.
ÁciYaGuLMeK  
 
NERDENSINIZ
 
BURCUNUZU OKUYUN  
 

Günlük Burç

 
SEVGi SÖZLERI DEGiSEN  
 

DUYURU PANOMUZ



www.aglayangul.tr.gg


GuNeNaY


sitemize hoş geldiniz


GuLeNaY


Herzaman beklerim


Site Tasarimcisi

 
MÜZIK DINLE  
 

Online müzik dinle




 
GuLYaRe 6910 ziyaretçi (15930 klik) HOSGELDINIZ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol